Gelin Çiçeği Atma Geleneği

Neredeyse her düğün organizasyonunun sonunda gerçekleşen gelin çiçeği atma geleneğinin arkasındaki anlamı merak edenler buraya! Gelin çiçeği atma geleneği ilk ne zaman başladı? Bugün hala neden her düğünde gelin çiçeği atılıyor? Gelin bu sorulara hep birlikte yanıt verelim.

Gelin Çiçeğinin Tarihçesi

Aslında gelinler en mutlu günlerinde yanlarında mis kokulu çiçekleri taşımaya 16. yüzyılda başlamış. O tarihten bu yana binlerce düğün alanı bu mis kokulu, taze çiçekler ile donanmış. Gelin çiçekleri, 16. yüzyıldan itibaren gelinlerin en özel aksesuarlarından olmayı başarmıştır. Gelin çiçekleri, farklı bölgelerde farklı şekiller ile ortaya çıkabilmektedir. Yunanistan ve çeşitli ada ülkelerinde taze çiçekler ile hazırlanmış gelin taçları, gelin çiçeği yerine geçmekteydi. Viktorya döneminde gerçekleşen düğünlerdeki gelinler, aşkın çiçeği olan kırmızı güllerden yapılan bir gelin çiçeği taşımaktaydı.

Evliliklerde güzel ve sorunsuz günlerin yanında olumsuz günlerinde yaşanabileceğini hatırlatmak için de farklı gelin çiçeği fikirleri geliştirilmiş. Ortadoğu’da organize edilen bir düğünde gelinler, gelin buketlerinin içerisinde bir de acı çiçek taşımaktaymış. Derin ve anlamlı bir ritüel olan acı çiçekli gelin buketleri, günümüzde hala Ortadoğu ülkelerindeki pek çok kişi tarafından tercih edilmektedir.

Gelin Çiçeği Atma Geleneği Ne Zaman Başladı?

Gelin çiçeği atma geleneği oldukça eskiye dayanmaktadır. Gelin çiçeği hakkında anlatılmış onlarca hikayeler mevcuttur. Bu hikayeler arasından en popüler olan hikayeyi günümüzde sıklıkla duymaktayız. Avrupa’da Ortaçağ döneminde gerçekleşen farklı ritüellerin değişmesi ile günümüzdeki gelin çiçeği atma geleneği ortaya çıkmış.

11. - 13. yüzyıllarda gerçekleşen düğünlerde, gelinin yakın arkadaşları düğün sonunda gelini kovalarlarmış. Uzun uğraşlar sonucunda da gelinin gelinliğinden parçalar koparırlarmış. Gelinlikten kopardıkları bu parçaların kendilerine şans ve bereket getireceğine inanırlarmış.

Yine Ortaçağ döneminde özellikle Avrupa’da gerçekleşen düğünlerde, gelinin şanslı olduğuna inanılırmış. Gelinin yakın arkadaşları da bu şanstan faydalanmak için gelinin kişisel eşyalarını düğün sonunda alırlarmış.

Tahmin edersiniz ki, gelinliklerden koparılan parçalar sonucunda gelinlikler kullanılamaz hale geliyormuş. Bu durum gelinliklerini çocuklarına hatta torunlarına saklamak isteyen gelin adaylarını çıkmaza sokuyormuş. İlerleyen zamanlarda gelinliğinin parçalanmasını istemeyen gelin adayları, bekar arkadaşlarına çeşitli kumaş parçaları atmaya başlamış.

Zamanla yerini daha modern ritüellere bırakan gelinlikten parça koparma adeti, şuan tarihin tozlu sayfalarında kalmış durumdadır. Fakat günümüzde hala gelinin aksesuarlarından hatıra almak istenmektedir. Gelinin ayakkabısı altına isim yazdırmanın, kurdele yutmanın ve gelin çiçeği yakalamanın şans getireceğine inanılmaktadır. Böyle eğlenceli ve keyifli adetler ile gelin adayının bekar yakın arkadaşları da ritüelleri yerine getirerek şans ve bereket aramaktadır.

Şehrinizdeki en iyi düğün mekanları burada.

Gelin Çiçeği Ne Zaman Atılmalı?

Gelin çiçeği atma geleneğinin kültürümüzde de oldukça önemli bir yeri olduğunu kabul etmeliyiz. Peki, bu kadar olması gerektiğini düşündüğümüz gelin çiçeği atma ritüeli ne zaman gerçekleşmeli? Gelin çiçeği atılma ritüeli genellikle düğün organizasyonunun ilerleyen saatlerinde gerçekleşmektedir.

Düğün boyunca sınırsız eğlencenin tadını çıkartan bekar adaylar, ilerleyen dakikalarda düğün çiçeğini yakalayabilmek için hazırlanır. Diğer tüm düğün ritüelleri gerçekleştikten sonra sıra düğün çiçeğinin atılmasına gelir. Gelinimiz eğlenceli ve hareketli bir dans eşliğinde dans ederken, bekar kadın davetliler gelinin arkasında sıralanır.

Burada önemli olan gelinimizin kimsenin yüzünü göremeyecek şekilde durmasıdır. Gelin çiçeği atılırken tamamen şans eseri olarak sahibini bulması gerekmektedir. Böylece gelinimiz arkasındaki kimseyi görmeden, keyifli bir müzik eşliğinde gelin çiçeğini arkaya doğru fırlatmaktadır.

Gelin Çiçeği Yakalamak Ne Anlama Gelir?

Diyelim ki tüm zorlu rakipleri geçerek gelin çiçeğine kavuştunuz. Peki, bu gelin çiçeğini yakalamanın ne anlama geldiğini tam olarak biliyor musunuz? Yazımızın ilk kısımlarında bu sorunun cevabına biraz da olsak değinmiştik. Gelinin aksesuarlarından birine sahip olmanın bereket ve şans getireceğine uzun yıllardır inanılmaktadır. Gelinin çiçeğine sahip olmak ise bunların ötesinde daha derin bir anlam da içermektedir.

Gelin çiçeğini zorlu uğraşlar sonrasında yakalayan kişinin, gelinden sonra evlenecek kişi olduğuna inanılmaktadır. Yani eğer bekarsanız, düğünün ilerleyen dakikalarına kadar düğün mekanını terk etmemenizi öneriyoruz. Kim bilir belki de gelinin çiçeğini siz yakalarsınız. Gelin çiçeğine kavuştuktan sonra hayatınızın aşkı ile tanışabilirsiniz. Ve böylece sıradaki nikah sizin olabilir.

Beyaz gelin çiçeği modellerini buradan inceleyebilirsiniz.

Hangi Gelin Çiçeği Ne Anlama Gelir?

Aşkın çiçeği olarak bildiğimiz güller ile başlayalım. Beyaz gül masumiyet anlamı taşır ve duru güzelliği temsil etmektedir. Pembe gül ise zarifliği simgelerken “Gönlüm sende.” mesajı taşımaktadır. Tutkuyu ve aşkı temsil eden birbirinden farklı onlarca gül, hoş kokusu ve güzelliği ile gelin çiçeklerini süsler.

Tercihini karanfilin zarafetinden yana kullanmak isteyen gelin adayları buraya! Temizlik ve saflığı ifade eden beyaz karanfil veya güven ve aşkı temsil eden kırmızı karanfilleri tercih edebilirsiniz. Birbirinden anlamlı ve hoş kokulu karanfiller ile yaz düğünlerinde enfes bir gelin çiçeği hazırlatabilirsiniz. Gelin çiçeği tercihini karanfilden yana kullanmak isteyen gelin adayları, sarı renk karanfilin hüzün anlamı taşıdığını unutmamalıdır.

Çiçek atma geleneğini anlattığımız yazımızın sonuna geldik. Size bir ömür boyu mutluluklar, çiçeği tutan arkadaşınıza da hayırlı kısmetler diliyoruz. :)